Efenim Likya Yolu Yürüyüşümüzün ikinci rotasını da başarıyla yürümüş bulunuyorum desem de inanmayın. Fethiye etabında hiç kaytarmadan güzel güzel yürümüştüm lakin, Kaş etabında pek de başarılı bir performans sergilediğimi söyleyemeyeceğim. Neden derseniz, yürürken aklım hep Kaş'ta, merkezde kaldı. "Lan acaba bu taş toprağın arasında yürümek yerine Küçük Çakıl'da plajda yayılıp manzara seyretsem, bişeyler yiyip içsem, masmavi sularda yüzsem daha mı güzel olurdu ki ? Hem kış da geliyo bi daha ne zaman yüzecem" biçimindeki düşünsel gelgitlerim, bazı rotalardan kaytarmamla sonuçlandı.
|
foto: ayşe keskalan |
Kaş aşığıyım ya, yıllardır kendime kızardım, "Ne biçim Kaş aşığısın sen. Her sene gidip merkezde takılıp kalıyorsun. Adamlar Likya Yolu yürüyüşü diye rota yapmışlar daha bir kere bile yürümedin. İlk fırsatta bunu yapmam lazım" diye. Nihayet, beklenen an geldi çattı. Kurban Bayramı ile 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı birleştirip Likya Yolu yürüyüşü grubuna katıldım. Sabah, kahvaltıyı takiben ilk parkuru yürümek üzere yola koyulduk. Çukurbağ Köyü ilk parkurdu. Rehberimiz öğlene kadar hafif tempoda yürüyeceğimizi, öğlen vereceğimiz moladan sonra dileyenlerin yürüyüşe devam etmeyip otobüsle merkeze dönebileceklerini söyledi.
|
foto: ayşe keskalan |
|
foto: ayşe keskalan |
|
foto: ayşe keskalan |
"Aman daha beş gün buradayız nasıl olsa. İlk günden de bu kadar yormayayım kendimi. Derya Beach'e gider önce yüzer sonra da güzelce bira patates kızartması yaparım. Oooooh miss" dedim kendi kendime. Sonra bi utandım. Rehbere parkurun zorluk derecesini sordum. "45 derecelik bir eğim var oradan aşağıya ineceğiz" deyince, "Oldu. Size başarılar" demekle kalmayıp, Ezgi ve Sinan'ı da kandırdım =D Melike ve Aysun da zaten yürümeyeceklermiş. Biz güzelce otobüsümüze binip soluğu Derya'da aldık. Önce bi güzel yüzdük. Allah'ım nasıl güzel bir duygu yaaa Kaş'ta yüzmek. Ohhh ne iyi etmişim, pişman değilim. Yine olsa yine yürümem yine yüzerim =D Sonrasında gelsin kalamarlar, patates kızartmaları, biralar. Sohbet muhabbet.
|
Yürü yürü nereye kadar. =P (foto: ayşe keskalan) |
|
Derya Beach'den Küçük Çakıl Manzarası. (foto: ayşe keskalan) |
İkinci günkü rotamız şimdi adını hatırlamadığım bir yerde başlayıp Limanağzı'nda sonlandı. Tam bu parkuru kaytarmadan sonuna kadar yürüdüm diyecektim ki...... Neyse. Bu parkur epeyce güzel, adrenalin doluydu. İlk günkü parkuru pek sevmemiştim açıkçası. Çünkü denizden uzak yürümüştük. Fethiye'de öyle değildi. Yürüyüşümüze hep deniz eşlik etmişti. İkinci günün parkuru bu anlamda güzeldi. Yürürken bir yerde resmen kaya geçişi yaptık. Orada herkes nefesini tuttu. Heyecanlıydı. Sonrasında yürüyerek Limanağzı'na, Nuri'nin Yeri'ne indik. İner inmez kendimizi suya attık tabi. Elele tutuşup dubadan denize bile atladık koca koca insanlar. Çocuk gibi. =) Sonrasında yine yeme içme tabi. Yürüyüş zamanı geldiğinde, içimdeki üşengeç yine ortaya çıktı. İndiğimiz yeri yeniden tırmanıp teeee otele kadar yürümeyi gözüm yemedi. Zaten kolumu Kaş'ın dikenli makileri çizmişti, ayrıca da ayakkabı da ayağımı vurmuştu. "Aman" dedim, "yürüyen yürüsün. Ben burada kalıp deniz keyfi yapacağım. Kaş'a da tekneyle döneceğim. (Bilmeyenlere not: Kaş-Limanağzı arası her 15-20 dakikada bir tekne seferleri var. Tekne de demeyelim de taka diyelim daha doğru olur. Kişi başı 15 TL'ye sabah gidip akşam geri dönebiliyorsunuz.) Bu fikrimi açıkladım. Yandaş da buldum netekim. Tek üşengeç, tembel ben değilim ne güzel =D Sinan, Sertaç ve Şükriye de benimle kaldılar.
|
Likya Yolları yürümekle aşınmaz...=P (foto: ayşe keskalan) |
|
Mola. (foto: ayşe keskalan) |
|
Şu tehlikeli yer. Adrenalin salgılatan. ;) (foto: ayşe keskalan) |
Ertesi günkü rota Patara idi. Patara'yı daha önceden görmüştüm. Yürüyüş rotası da muhtemelen güzel değildir deyip, Kaş merkezde kaldım. Yüzdüm. Yedim. İçtim.
|
Kaş Limanı. (foto: ayşe keskalan) |
|
Begonvil candır. (foto: ayşe keskalan) |
Bir sonraki gün, kano günüydü. İlk defa kano yaptım. İlk başta biraz zorlandım ama sonra alışınca sevdim. Çok sevdiğim, beni her defasında büyüleyen Simena'ya bu sefer kanoyla gittik. Harika bir öğle yemeğinin ardından, Cafe Ankh'da önce dondurma sonra da kahve keyfi yaptık.
|
Kanoooo =) |
|
Öndeki kanocu benim ben =D |
|
Kano ilen Simena'ya gider iken.... =) |
Son gün ise, tekne turu günüydü. Önce Kaş Meydan'daki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını izledik. Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim: Herkes hiç olmazsa bir kez Kaş'taki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını izlemeli !
|
Cumhuriyet Bayramı kutlamaları (foto: ayşe keskalan) |
|
Cumhuriyet Bayramı & Sezon Kapanışı kutlamalarına hazırlık..
(foto: ayşe keskalan) |
|
Cumhuriyet Bayramı & Sezon Kapanışına hazırlanmış Kaş Meydanı.
(foto: ayşe keskalan) |
Tekne turu tabi ki bir harikaydı. Masmavi, duru sularda kulaç atmanın keyfine paha biçilemez.
|
Kuşbakışı Kaş. (foto: ayşe keskalan) |
|
Aperlai. (foto: ayşe keskalan) |
|
Tekne turundan bir koy manzarası... (foto: ayşe keskalan) |
Tur bitince akşam yemeğini otelde yedik. Aslında meydanda yemek daha keyifli olurdu. Kaş esnafı, hem Cumhuriyet Bayramı'nı hem de sezonun kapanışını bir arada kutluyor. Restoranlar masalarını meydana çıkarıyorlar. Fiks menü için kişi başı 80 TL. ödemek gerekiyor. Pahalı aslında ama senede bir kez o coşkuyu yaşamak için gözden çıkarılabilecek bir miktar bana sorarsanız. Havai fişekler, meydanda birbirini tanımadığı halde elele kolkola halay çeken bir sürü insan.
|
Havai fişenk gösterisinden bir an =D
(foto: ayşe keskalan) |
Eğlenceler bittiğinde bu seneki Kaş maceram da sona ermişti. Şimdi bir sonraki Kaş tatilimi hayal ederek kendimi oyalıyorum.
|
DeJaVu'da güneşi batıran insan topluluğu... Her seferinde gidip de yer bulamadık ya la...=P
(foto: ayşe keskalan) |
|
Çukurbağ Köyü. Dede Cafe. (foto: ayşe keskalan) |
|
Çukurbağ Köyü'nde bir masal evi. (foto: ayşe keskalan)
|
bi canım çekti ki okurken o kaaa olurrr..
YanıtlaSilee ne zaman gitsek ki yeniden?
eheh he he he
Valla en kısa zamanda gitsek keşke. Aslında ben kış mevsiminde nasıl olduğunu da merak ediyorum da bi gidip de göremedim bi türlü. Bu kış bi kaçamak mı yapsak napsak ;)
SilMerhaba,
YanıtlaSilKaş Meydanı Cumhuriyet Bayramı resimlerinden birini bloğumda paylaşmak isterim izin verirseniz. Ayşe Keskalan ismini de vererek elbette...
Merhaba. Elbette. Sevinirim.
YanıtlaSil