Yolculuk gibisi var mı yaa! Bak yine gidesim geldi iyi mi !
-Çarenin olmadığı yerde, yol çaredir. (s:73)
-Uzun zahmetlerin, bunun gibi kısacık mutluluk anlarının hatırına yaşandığını öğrenecek kadar gezmiş, görmüş, bilmişti. (S:76)
-Yaşamlarını yolla kutsamışların her zaman iyi dileklere ihtiyacı vardı. (S: 80)
-“İnsanlar eskiden kaybolmaktan bu kadar korkmazlardı” dedi içinden. “Kaybolmanın insanı zenginleştiren serüvenlerine olanak tanırlardı; yazık, bazı şeyleri kaybolmadan öğrenemez ki insan!” (S:81)
-Uzun yola çıkanların yaşadıkları çeşitli zorluklara karşın eninde sonunda karşılarına masal anları çıkacağını söylerdi Moottah. İşte bu, o masal anlarından biri olmalıydı. Bu büyülü anın tadını çıkarmalı, kendilerini bu masal içinde kaybolmaya bırakmalıydılar. (S: 97)
-Yolculuklar yerküreyi birbirine yaklaştırır. İnsanları birbirine yaklaştırır. İnsanı kendine yaklaştırır. (S: 98)
-Yolculuğun, yalnızca yayan ya da atlı arabalarla yol katetmek, o şehirden bu şehire gitmek anlamına gelmediğini yavaş yavaş anlamaya başlıyorlar. (S: 100)
-Bir yolcu, yolda her şeyi görmez. Yolu her şeyde görür. Her şey bir yoldur çünkü. (S: 234)
-Her yolculuğun aynı zamanda içe yolculuk olduğunu söyleyen bütün eski bilgeleri andı Moottah. Onu büyüten şeylerin yüreğini ısıtan anısıyla göğsü kabardı; sızılı bir mutluluktu bu. Yaşadığını, var olduğunu bilmenin bu sevinçli hüznünü tanırdı. Şu an varlığını tepeden tırnağa kamaştıran bu duygular, var olmaya şükran duymanın bir çeşidiydi. Doğanın bir parçası olduğumuzu anladığımız, içimizi engin bir huzurla dolduran bu kutlu anlarda varoluşumuz bir kıymet kazanır, hızına kapılıp geçtiğimiz günlerin içinden başka bir alemin açıklığına çıkılırdı. Bazen bunun için, bir yol kenarında durup kısa da olsa sahibi olduğumuz zaman parçasını bütün benliğimizle baktığımız tabiata teslim etmek yetiyordu. Olgunluğun kazandırdıklarının keyfini sürmeyi bilmeliydi insan. Bir zamanlar bilmeden içinden geçilenleri, sonraları bilerek geçmeyi öğrenmeliydi. Ama ne yazık ki çoğu kez bunun tadını çıkarmayı öğrenmeye başladığında, yaşamın önemli bölümü de geçip gitmiş oluyordu. (S: 237)
-Yol hatıralarla uzardı. (S. 244)
-Felsefe yolda olmaktır. (S: 317)
-Onca yıldır yollarda olan biri olarak yolculuk etmenin başlı başına bir bilgi çeşidi olduğunu bilmez değildi. Amaçsız gezdiği hiç olmamıştı. O sürekli tabiattan kanıt toplayan gözlerle çevresine bakınmış, dikkatini hep bu amaçla eğitmişti. Sürüklenerek götürülmüş tomrukların toprak yolda bıraktığı izler, yakın bir yerlerdeki yerleşim bölgesinde süren hayatın varlığını söylerdi örneğin. Kimi zaman çimenlerin üzerinde tüten taze bir gübre topağı az önce buralardan bir hayvanın geçtiğine işaret ederdi. Hiçbir zaman manzaranın tümüne sahip olamazdınız, bulunduğunuz hiçbir yerde. Resmin bütünü dediğin şeyin durduğun, baktığın yere göre değiştiğini bilmek insana yol ve zaman kazandırırdı. (S: 331)
-İster buzotlarının soğuk görünüşü kalmış olsun aklında, ister akaramaber ağaçlarının güzel kokulu özsuyu… Ona göre bütün yolculukları güzeldi Bendag’ın. “Yaşadığıma değdi” diyordu. “Dopdolu bir ömrüm oldu.” Bu hayatta kaç kişi bu cümleyi gönül rahatlığıyla kurabilirdi ki ? (S: 350)
ne güzelmiş. bende çok severim yolculukları. :)
YanıtlaSil-
hemera
ne güzel =) yollar bize memleket olsun o zaman hemera =)
Sil"Doğanın bir parçası olduğumuzu anladığımız, içimizi engin bir huzurla dolduran bu kutlu anlarda varoluşumuz bir kıymet kazanır, hızına kapılıp geçtiğimiz günlerin içinden başka bir alemin açıklığına çıkılırdı."
YanıtlaSilSırf bu cümle bile bu kitabı aldırır insana..ne sevilesi açıklama olmuş esere ilişkin.sağolasın önerin için.Okunacak kitap listesi uzamaya başladı..:))
crazywomanrosemary, kitaptan aşk-ilişkiler-varoluş üzerine alıntıları da paylaşacağım yakında. sonlara doğru biraz bayıyor ama yine de okunması gereken bir roman. =)
Silve okunması gereken ne kadar çok kitap, izlenmesi gereken ne kadar çok film var değil mi? zaman zaman, bildiğin strese giriyorum "ne zaman okuyacağım, izleyeceğim bunların hepsini" diye.
sevgiler.
=)
ayyyy bitanesi di mi yaa sonlara doğru hakkaten sünüyor de hadi bi sadede gel dedirtiyor insana yalan değil
YanıtlaSilçok güzel güzel olmasına da
ulu mungan bu kadar uzatmasa mıymış acaba?
yazgüneşim, sen de aynı şeyi düşündün demek. ohhh içim rahatladı yalnız, bir tek ben değilmişim sıkılan, bunalan.
Silneyse artık, ite kaka da olsa tamamladık ya okumayı. afferim bize ;))))))
sen bi daha görecek olursan Mungan'ı söyleyiver bari, uzatmasın bu kadar =)
Bu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilvalla söylerim, hiiii delirir ama var ya
YanıtlaSilhuysuz ya acık
valla ben demiyorum
kendi diyo
huysuzum diyo
doğru söylüyo
kikir
kulağına fısıldayıp kaçıver Yazgüneşim. Ya da "aman bulaşmayım" dersen; "bir dost" diye imzaladığın bir pusula-mektup birşey bırakıver avuçlarına =D
Sil